Articles

   Back

CASSİOPEA

TÜRKİYE KIYILARINDA İLK DEFA RASTLANAN BİR DENİZANASI TÜRÜ


CASSİOPEA ANDROMEDA (FORSSKAL, 1775)

(CASSİOPEİDAE, SCYPHOZOA)

Yazı: Murat Bilecenoğlu*
Fotoğraf: Tahsin Ceylan**

*Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü, 35100 İzmir,

*e-mail: mbilecen@sufak.ege.edu.tr
** e-mail: tceylan@vakifbank.com.tr

Süveyş Kanalı'nın açılmasından bu yana geçen yaklaşık 130 yıl içerisinde, pek çok egzotik bitki ve hayvan türü Akdeniz ekosistemine katıldı. Sayıları kesin olarak belirtilememekle beraber, büyük çoğunluğunu özellikle yumuşakça, balık, krustase, poliket ve alglerin oluşturduğu en az 300 türün Süveyş vasıtasıyla Akdenize katıldığı ifade edilmektedir (Galil, 2000). Söz konusu egzotik organizmaların bir kısmının biyolojileri üzerinde pek çok bilimsel araştırma yapılmış, ancak geri kalan türler hakkındaki bilgiler oldukça kısıtlı kalmıştır.

Akdeniz'de üç Indo-Pasifik kökenli (Lessepsian) denizanası türünün varlığı bilinmektedir (Cassiopea andromeda, Phyllorhiza punctata ve Rhopilema nomadica). Bunlardan C.andromeda, Akdeniz'den kayıt edilen ilk Kızıldeniz göçmeni denizanası türüdür. 1903 yılında Kıbrıs'tan ilk rapor edilişini takiben 1955'de güney Ege'deki Thira adasında, 1988'de Lübnan kıyılarında ve 1989'da İsrail kıyılarında tespit edilmiştir (Galil ve ark., 1990). Doğal yaşam alanı Avustralya, Filipinler ve Japonya olan P.punctata bugüne kadar Akdeniz'de sadece İsrail kıyılarından 1990 yılında Galil ve ark. tarafından rapor edilmiştir. Aynı araştırmacılar, R.nomadica türünün de İsrail kıyılarından ilk kaydını vermişlerdir.

Yukarıda adı geçen denizanası türlerinden sadece R.nomadica Türkiye denizlerinden rapor edilmiştir (Kıdeyş ve Gücü, 1995). İlk defa 1995 yazında, Mersin - Erdemli'de rastlanan bu tür, daha sonra 1998'de İzmir kıyılarından bildirilmiştir (Galil, 2000). 1990'lı yıllarda özellikle İsrail kıyılarındaki balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkilemiş, kıyısal enerji santrallerinin soğutma sistemlerini tıkamış ve zehirli bir tür olması nedeniyle pek çok kişinin yaralanmasına neden olmuştur (Spanier ve Galil, 1991; Mills, 2001). Ağırlığı hemen hemen 10 kg'a ulaşan bu denizanasının Mersin kıyılarında da insan sağlığını, balıkçılığı ve turizmi kötü yönde etkilediği belirtilmiştir (Kıdeyş ve Gücü, 1995). R.nomadica türünün İskenderun Körfezi'nde yaz mevsiminde büyük miktarlarda bulunduğu, ancak Ağustos sonundan itibaren birden yokolduğu saptanmış (Avşar, 1999), benzer bulgular İsrail'in Akdeniz kıyılarında da elde edilmiştir (Spanier ve Galil, 1991).

Akdeniz'deki ilk Lessepsian denizanası olan C.andromeda, henüz Türkiye kıyılarından rapor edilmemiştir. Söz konusu türün Eylül 2000'de Sarsala Koyu'nda (Fethiye-Göcek) Tahsin Ceylan tarafından çekilen sualtı fotoğrafları, C.andromeda türünün kıyılarımızdaki varlığını ortaya koymuştur. Gözlenen tek birey yaklaşık 15 cm yarıçapında bir diske sahip olup, 15 m derinlikte kumlu bir zeminde sırt üstü yatar pozisyonda tespit edilmiştir. Bu davranış biçimi nedeniyle bilimsel literatürde "upside-down jellyfish" olarak adlandırılan C.andromeda, diğer denizanaları gibi sürüler oluşturmayan, sığ sularda, lagünlerde ve kumlu-çamurlu zeminlerde yaşamayı tercih eden bir türdür. Maksimum (disk) yarıçapı 30 cm'yi geçmeyen C.andromeda, esasen dipteki zooplanktonla beslenmektedir, ancak vücudunun ventral (karın) yüzeyinde barındırdığı fotosentetik algler de (zooxanthellae) denizanasına besin maddesi sağlamaktadır (DeFelice ve ark., 2001). Bu simbiyotik algler fotosentez yapabilmek için güneş ışığına ihtiyaç duyduklarından, denizanası sığ sularda çoğunlukla sırtüstü yatar pozisyonda bulunmaktadır. Diğer denizanalarında olduğu gibi, C.andromeda türü de nematosist adı verilen zehir kapsüllerine sahiptir. Nematosistler esas olarak denizanasının korunma ve beslenmesinde fonksiyoneldir, ancak dokunulduğunda bireyin hassasiyetine bağlı olarak deride kızarıklık, kaşıntı, yanma ve ağrı görülebilir (DeFelice ve ark., 2001). Bu türün zehir organı ve zehirinin etki derecesi hakkında tropikal denizlerde yapılan bilimsel araştırmalar mevcuttur, ancak Akdeniz'de türün biyolojisi hakkındaki veriler oldukça kısıtlıdır (Mills, 2001).

Teşekkür: Cassiopea andromeda türünün tayininde yardımcı olan sayın Prof. Dr. Bella S. Galil'e (National Institute of Oceanography, Israel) teşekkürü borç biliriz.

Referanslar

Avşar, D. 1999. Yeni bir skifomedüz (Rhopilema nomadica)'ün dağılımı ile ilgili olarak doğu Akdeniz'in fiziko-kimyasal özellikleri. Turkish Journal of Zoology, 23 (supp.2): 605-616.

DeFelice, R.C., Eldredge, L.G., Carlton, J.T. 2001. Nonindigenous marine invertebrates. In: A Guidebook of Introduced Marine Species in Hawaii (Eldredge, L.G., Smith, C.M., eds.), Bishop Museum Technical Report, 21: 1-70.

Galil, B.S. 2000. A sea under siege - alien species in the Mediterranean. Biological Invasions, 2: 177-186.

Galil, B.S., Spanier, E., Ferguson, W.W. 1990. The scyphomedusae of the Mediterranean coast of Israel, including two Lessepsian migrants new to the Mediterranean. Zoologische Mededelingen (Leiden), 64 (7): 95-105.

Kıdeyş, A., Gücü, A.C. 1995. Rhopilema nomadica: A Lessepsian scyphomedusan new to the Mediterranean coast of Turkey. Israel Journal of Zoology, 41 (4): 615-617.

Mills, C.E. 2001. Jellyfish blooms: are populations increasing globally in response to changing ocean conditions?. Hydrobiologia, 451: 55-68.

Spanier, E., Galil, B.S. 1991. Lessepsian migration: a continuous biogeographical process. Endeavour, 15 (3): 102-106.