Articles

   Back

DENİZATLARI

Dosyalar:

denizatlari_naviga.pdf


Yazı ve Fotoğraflar; Tahsin CEYLAN




Mitolojide Poseidon’un büyük mavinin derinliklerindeki bir sarayda yaşadığı ve elinde sürekli üç çatallı bir yaba taşıdığı anlatılır. Bir gün Naksos adası yakınlarında kardeşleriyle dans ederken evreni saran tüm denizlerin Sualtı Tanrıçası olan Amhitrite ile tanışır. Poseidon’un onu uzun zamandır sevdigi ama genç kızın onu redederek Okyanusun derinliklerine gizlendigi anlatılır.Yunus balıkları tarafından birgün bulunan Amhitrite, büyük bir kortejle Poseidon’a getirilir ve Poseidon Amphitrite ile evlenir. Bu evlilikten bir çocukları olur ve Triton adı verilir. Helezonik bir sedef kabuğu ise Triton’un borusu olur. Üfledigi zaman kudurmuş dalgaların seslerine benzer seseler çıkarır.Charonia tritonis adıyla tanıdığımız ve yumuşakçaya ev sahipligi yapan dekoratif yapılı boş kabuğu kulağımıza dayayıp dalgaların sesini duyabilme özlemimiz bundandır. Eski denizcilerin haberleşmek amacıyla düdük olarak da bu kabuğu kullandıkları bilinmektedir.
.“hayatın denizlerde başladığı” anlatılır, her öykünün başında ve sonunda deniz vardır tüm yaşanmışlıkların paydasında, günümüzde de bilim adamlarınca’da bu genel kabul görmüş bir kuram olarak bilinmektedir.

Evet, deniz tanrıçasının mitolojik öyküsüyle başlamak istedim yazıma, ulaşılmaz olsalarda milyon yıldır aramızda yaşamaya devam ediyorlar. Denizin ruhuna uzanan yolculuğumuzdaki konuğumuz ise bu kez Denizatları. Haklarında çok yazılar yazılmıştır, çok hikayeler anlatılmıştır.Kimisi için bir süs eşyası,kimisi için bir dilek tutucu, kimisi için de düşsel bir yaratık olmuştur. Mitolojide; kıyılara vuran ölü denizatlarının aslında denizin derinliklerinde deniz tanrısı Poseidon’nun arabasını çeken dev aygırların yavruları olduklarına inanılırmış. Kıyılarda ölü denizatlarını gören balıkçılar sefere çıkmadan önce Poseidon’u ve deniz perilerini (Nereidler) hoşnut etmek için denize içi şarap dolu kupalar atarlarmış.

İnsan hayatında öyle değerler vardır ki “bir kez yaşa bin kez hatırla ve her hatırladığında sana mutluluk vermeye devam etsin”dedikleridir, benim için ilk denizatını görüntülemek. O kadar mağrur duruşu ve bakışı vardı ki, adını da suyun altından daha çıkmadan koymuştum.PRINCESS.
Aslında o düşsel bir yaratık degil gerçek bir canlıdır. Farklı renkleri, yaşam alanıyla ve yaşam biçimiyle denizlerin en büyüleyici ve ilginç canlılarından biridir. Ancak bu mitolojik canlıyı suyun altında yani doğal yaşam alanında görebilmek ve onu görüntüleyebilmek sanıldığı kadar kolay degildir. Yaşam alanı olarak genellikle deniz çayırlarının(Posidonia) yoğun populasyon oluşturdukları bölgeleri seçtikleri için ve inanılmaz kamuflaj yeteneklerinden ötürü onu görebilmek oldukça güçtür. Ancak yaşam alanı olarak seçtikleri deniz çayırları Ülkemiz denizlerinde yok olma tehditi altındadır. Bu habitatların azalması ya da yok olması denizatı populasyonun da ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Bizleri evimize bağlayan manevi bağ, denizatlarında maddesel bir anlam kazanmaktadır; onu evine bağlayan tek şey kuyruğudur.
Onu yaşam alanında gördügünüz anda ise peri masallarından çıkmış bir canlı ile tanıştığınızı hisedersiniz. Farklı kafa yapısı,dik kıvrımlı vücudu, kavrama için kullandığı kuyruğu ve sizi sürekli takip eden birbirinden bağımsız muhteşem gözleriyle denizatı büyüleyici bir görkeme sahiptir. Denizatlarını balıklardan ayıran en büyük özelliklerden biri vücutlarının pullarla degil, kemik plakalarla kaplı olmasıdır. Alt ve üst çene bir araya gelerek burnu oluşturur.Küçük ağızları tüp şeklindeki burnun ucunda yeralır ve dişleri yoktur. Hareket kabiliyetini genellikle sırt (dorsal) yüzgeci ile sağlamaktadır. Kulak şeklindeki pektoral(gögüs) yüzgeçler hareketsiz kalmayı ve yönlendirmeyi sağlar. Kuyruğunu dairesel olarak içe kıvırıp dikine doğru yüzmelerini izlemek tam bir görsel şölendir. Hızlı yüzemezler ve genellikle bulundukları habitadı kolay kolay terk etmezler. Yaşam onun için çok farklıdır, hızlı davranışlar sergiliyemedikleri için saklanmayı tercih ederler. Avını yakalayabilmek ve predatörlerden korunmak için kamuflaj yeteneklerini kullanırlar. Yaşadıkları alana uyum sağlamak için renklerini uzun süreli degiştirebilirler. Kur yapma ve günlük selamlaşma davranışları sırasında renk degiştirdikleri gözlenmiştir. Vücutları kemik halkalarla çevrili denizatlarında dişi ve erkek bireyi ayrıt etmek oldukça kolaydır. Dişi bireyde bu halkalar karında da devamlılık gösterirken erkek bireyde kesenin olduğu, yani yavrularını büyüttügü kesede kemik halka bulunmaz.
Küçük olmasına karşın gözü doymaz ve obur bir predatördür. Özellikle hareket eden canlı besinleri tercih ederler. Crustacea’ler, balık yumurtaları ve diger küçük omurgazıslar mönülerinin başında gelir. Bağımsız hareket edebilen gözleri küçük canlıları görmede oldukça işe yaramaktadır. Avı sahasına girdiginde, kafasını hızlı bir biçimde ileri doğru iterek kapmakta ve ağzıyla bir hortum gibi avını emmektedir. Dişleri olmadığından bütün olarak yutarlar. Mideleri olmadığından sürekli besin bulmak zorundadırlar.
Yaşam süreleri 1-5 yıl arasında degişebilen denizatlarının dünyada tür sayısının 30-35 arasında olduğu ifade edilmektedir. Ülkemiz’de sadece iki türü bulunmaktadır. Bunlar Hippocampus hippocampus ve Hippocampus ramulosus’tur. Latice’de Hippos(at), campus(tırtıl ya da kurt) anlamına gelmektedir. Ülkemiz denizlerinde Kaş, Fethiye, Ayvalık ve son olarak da Antakya Samandağı Keldağ mevkiinde yaptığım dalışlarda görüntüleme şansını yakaladım. Ağır hareket eden bir canlı olarak düşünülmesine karşın, fotoğraf ya da video kamera ile görüntülemeye çalışırken sürekli arkasını döner, 10 cm.boyundaki canlının sualtında bana ter döktürtügü çok olmuştur. O nedenle onu görüntülemek sabır ve özverili bir çalışma gerektirir. Şansınız önce onu suyun altında görebilmekle başlar.
Denizatları diger balıklardan (biyolojide tür olarak balıklar ile aynı grubta yeralmaktadırlar) farklı fiziki özelliklerinin yanı sıra, erkekleri hamile kalan doğadaki tek canlı grubu olma özelligini de sahiptirler.
Denizatları üreme sürecinde birbirlerine üç gün süresince kur yaparlar. Erkek birey sürekli dişi bireyin etrafında dönerek onu cezbeder. Dişileri kendine çekebilmek için diger erkek denizatlarıyla yarışır. Ancak bu birliktenlikte aktif olan hamile kalma kararlılığına sahip olan erkek denizatıdır. Kuyruklarıyla birbirlerine dolanarak sualtında romantik bir tablo oluştururlar. Üç günün sonunda dişi yumurtalarını ovipozitör adı verilen bir organ yardımıyla erkek bireyin kesesine bırakır. Erkek ise sperm üretir. Dişi bir denizatı erkegin kesesine bir defada 1000-1500 yumurta bırakabiliyor. Erkek birey yumurtaları döller, korur ve oksijen sağlar.Embiryo, kuluçka kesesinde bulunan kılcal damarlarla besleniyor. Türlerine göre farklılık göstermesine karşın, taşıyıcı erkek bireyde doğum 9-30 arasında olur ve 100-300 civarında yavru denize bırakılır. Doğum sırasında erkek denizatı gövdesini büküp yavruyu keseden dışarı atarak doğumu gerçekleştirir. Yavru denizatı 6-12 mm.boyunda doğar ve hemen habitata uyum sağlamaya başlar. Denizatları tekeşlidirler. Yapılan araştırmalarda bilimadamları bunu,yaşam sürelerinin kısalığı, fazla enerjilerinin olmayışı ve yavaş hareket etmeleri nedeniyle eş bulmanın güçlügü olarak yorumluyorlar. Eşini kaybeden bir daha eş bulamama riski taşımaktadır.
Denizatı populasyonu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehlike altındadır. Dünya da halen bir çok ülkede ticareti yapılmaktadır. Özellikle Uzakdoğu ülkelerinde ilaç yapımında kullanımları, astım, solunum güçlügü ve afrodizyak etkisi olacağı inancıyla milyonlarca denizatı tüketilmektedir. Ayrıca yaşam alanlarını oluşturan habitatların yok edilmesi türün de varlığını tehtit etmektedir. Tıpkı Akdeniz Foku gibi. Bu nedenle birçok ülkede koruma konusunda yasal stratejiler oluşturulmuştur. Bizler de Ülkemiz’de bu büyülü canlının korunması konusunda duyarlı olalım. Onu ekolojimizin bir yaşayan canlısı olarak geleceğe taşıyalım. Muhteşem gözlerininin büyüsü sonsuza kadar sürsün ve yüregimize sevgi katmaya devam etsin.

Selam Olsun…


Kaynaklar;
Taşkavak E-Filiz T.
Poseidon ve Denizatları
Marine Photo.
Ceylan T,Manav E.Büyüsü Zerafetinden
Tacı Engin Denizden.Marine Photo.
Bilecenoğlu M.Türkiye Deniz
Balıkları Atlası.
Debelius H.Mediterranean and Atlantic
Fish Guide
Triton Mozaigi(Mitolojik hikaye)